İnsanların arkasından bıraktıkları eserleri, doğurduları yavruları gibidir. Muhakkak karakterinden bir şeyler taşır. Onun için birini tanımak, sevmek, hissetmek ve en önemlisi anlayabilmek için iç dünyasının ürününe bakmak gerekir. Bu defa birisini daha iyi tanıyabilmek için kitabını okumaya karar verdim. Tuhaf da bir ismi vardı. İlk başta bir anlam verememiştim. Her neyse, okumaya başladım… Yazarın asıl mesleğinin oyunculuk ve radyo sunuculuğu olduğunu biliyordum. Bir de arkadaşım olduğunu tabi. Onun için yazdıklarını iyice anlamaya, hatta bazı yerlerde düzeltmeler yapmaya karar verdim. İşlerimin yoğunluğundan ve hayatın bir takım sıkıntılarından dolayı, normalde iki güne bitecek kitap, bir haftaya okundu. Ama o bir hafta boyunca ben her gün kaldığım yerden devam etmek istedim. Önemli olan da buydu zaten. Bir yazarın en çok isteyeceği şey de budur zannımca. Kitabının her gün özlemle okunmak istenmesi…